Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Soydabaş, AK Parti Milletvekili Aday Adayı ve Rumelili İş İnsanı Halil Dokuzlar ile Rumeli Balkan Camiasından BTTDD-Batı Trakya Türkleri Derneği İzmit Şube BaşkanıYüksel Öztürk, Istrancalılar Derneği Başkanı Kamil Terzi, KOPOD-Kocaeli Pomak Kültür Derneği Başkanı Orhan Eren, BAL-TÜRK Derneği Temsilcisi Selahattin Aydın, İZSANDER Başkanı Levent Bahadır ve Evlad-ı Fatihan Rumeli Balkan Muhacirleri Derneği Başkanı Süleyman Durak'ta katıldı. Söyleşinin sonunda Prof.Mehmet Zeki İbrahimgil'e etkinliğin anısına BTTDD-Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Yüksel Öztürk Gümülcine Saat Kulesi fotoğrafı, Kocaeli Istrancalılar Derneği Başkanı Kamil Terzi YEDEP Projesi kitabını hediye ederken anı fotoğrafları da çekildi
Soru-cevap şeklinde, interaktif bir ortamda geçen söyleşi programında katılımcılara önemli bilgiler aktaran Prof. Dr. İbrahimgil, Osmanlı Devleti’nin Rumeli topraklarında yaptığı imar ve ihya çalışmalarını detaylı bir şekilde anlattı.Rumelide Balkanlarda Osmanlı mirası eserlerin izini süren Gostivarlı Prof.Mehmet Zeki İbrahimgil, yıllar süren araştırmalar sonunda 15.846 OSmanlı Mirası Tarihin Eserin ancak 3.903'nün günümüze ulaştığını belirtti.
“Rumeli bir zamanlar tam manası ile bir Türk yurduydu.” diyen İbrahimgil, “Osmanlı Devleti, Rumeli’nin fethinden sonra Anadolu’dan pek çok yörük Türkmen aşiretini bir plan ve program dâhilinde bu bölgeye yerleştirdi. Türk nüfusunun artması ile Türk şehirleri teşekkül etmeye başladı. Kurulan bu şehirlerde pek çok cami, mescit, medrese, han, hamam, köprü gibi dini ve sosyal tesisler inşa edildi.” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil, “Osmanlı, 20. yüzyılın başlarına kadar, 500 yıldan fazla hâkim olduğu Rumeli topraklarını da Anadolu gibi imar ve ihya etmiş. Ele geçirdiği bu topraklardaki mevcut eserleri korumuş, hatta onarmış ve bunların yanı sıra kendi kültürünü yansıtan eserler inşa etmiş. Bunu imparatorluğunun gereği olarak görmüş. Hem yerliler hem de Anadolu’dan Balkanlar’a getirilenler bu eserleri uzun yıllar kullanmıştır.” diye konuştu.